EuroCucina 2022 ve Mutfakta Geleceğin Trend Mönüsü
7-12 Haziran 2022 tarihleri arasında gerçekleşen Milano Salone del Mobile, dört yıl aradan sonra ilk kez EuroCucina 23. Uluslararası Mutfak Mobilyaları Fuarı'nın da evsahibi oldu. Tüm dünyanın tasarım gönyesi olan EuroCucina, bakalım mutfaklarda hangi trendleri ve yenilikleri pişiriyor?
- 17 Ocak,2023
- 3 dk okuma
- Bu içerik 454 kişi tarafından okundu
- Yorumlar (0)
Haziran ayında gerçekleşen Milano Tasarım Haftası’nın amiral gemisi olan Salone del Mobile, her yıl dönüşümlü olarak iki özel gösterime ev sahipliği yapmakta. Biri aydınlatma sektörünün şovu olan Euroluce, diğeri ise mutfak dünyasının yol haritasını belirleyen EuroCucina. Fuarın 2022 edisyonunda sıra, global dünyanın söz sahibi mutfak markalarınındı ve EuroCucina 2022, geleceğin mutfak yaşamının portresini çizdi.
Günümüzün mutfakları artık salon kadar önemli, evin kalbi, çok işlevli, merkezi odak noktalarından biri ve evde en fazla sosyalleşilen alan. Ayrıca, yüksek performanslı, çevre dostu, enerji tasarrufu sağlayan ve sürdürülebilirlik sunan tasarımlar üreten markaların da giderek büyüyen oyun bahçesi.
Bakalım mutfak otoriteleri 2023 trendleri hakkında neler söylüyor?
1. Salona uyumlanan yetenekli mutfaklar
Pandemi sırasında, girdiği büyük sınavdan başarıyla çıkan mutfaklar artık sadece yemek hazırlanan ve yenilen mekanlar değil! Evden çalışanların yeni ofisleri, ev ödevi yapma noktası, arkadaşları yemeğe çağırıp hep birlikte hazırlık yapılan yer. Dolayısıyla bu çok işlevsellik hali, yeni mutfak modellerine doğru yol aldığımızı göstermekte. Özellikle de mutfak adaları ve özellikle de adanın yemek masasıyla entegre modellerinin hızla yükseleceğini görüyoruz.
Buradaki en kritik hamle, mutfağı salonla uyumlamak. Hem-renk ve hem-zemin kılarak yapısal olarak, mobilya malzemeleri ve mobilya renkleriyle gövde olarak, stil sürekliliği ile tematik olarak salon ve mutfak arasında yeni bir bağ, uyumlanma yaşanmakta. Kapalı dolaplar bütün ekipmanları, cihazları, beyaz eşyaları, hatta lavabo ve bataryaları da ortadan kaldırıyor, açık raflara ise sadece salon tarzında objeler ve aksesuarlar yerleştiriliyor.
Aydınlatma estetiğinde davlumbazlar, salon tarzı sandalyeler (hatta koltuk veya kanepe), halı ve sanat çalışmaları ile mutfak-salon arasında çapraz senaryo oluşturuluyor. Aslında buradaki amaç, mutfağın şeffaflık ve iletişimden ilham alan, insanların sohbet etmesine ve birbirini görmesine olanak sağlayan, havadar bir ortam olması. Ve bu arada biz ikinci trendi de az önce söylemiş olduk:
2. Gizlenen mutfaklar
Mutfakların görünmez olması bir hayal değil. Büyük dolaplar ve kapaklar arkasında bir dünya saklayan yeni jenerasyon mutfaklar kullanıcıyı, ocak, ev aletleri veya lavaboya ulaşmak istediğinde bir kumanda ve tuşa hatta aplikasyona yönlendiriyor. Akıllı ev sistemine dahil olan bu çözümler sayesinde, bir tıkla bütün kapakları kapatarak mutfağı yok ediyor ve bir nev’i gardırop sistemiyle baş başa kalıyorsunuz. Tekrar kullanmak istediğinizde de aynı hareketle açıyorsunuz.
Elbette ki, bu tarz saklama sistemlerinin en önemli özellikleri, görsel ve işitsel kalabalığı minimuma indirmek. Markaların inovasyon ekipleri, sadece tezgah üstü ve altındaki yoğunluğu gidermek üzerine değil, davlumbaz gibi yoğun ses çıkaran mutfak ekipmanlarının sessizleştirmek için de çalışıyorlar.
3. Açık hava mutfakları
Şunu kabul edelim ki artık yaz ve kış farketmez, insanlar dış mekanda sosyalleşmeyi benimsedi. Yiyecek-içecek sektörünün de bu talebe yanıt vermesiyle büyüyen dalga, mutfak üreticilerini de harekete geçirdi ve bunun sonucu da EuroCucina’da görüldü: Açık havada ve arkadaşlarla birlikte yemek hazırlama ve pişirme trendinin yolu, verandalara, arka bahçelere veya teraslara uygun açık hava mutfaklarına çıkmakta.
Buradaki en önemli nokta ise, mutfağı olabildiğine küçültmek ve çoklu fonksiyon yaratabilmek. Anahtar kelimeler ‘sıkıştır’, ‘azalt’ ve ‘küçült’. Bu yönde ilerleyen açık hava mutfakları, sadece 2 veya 3 metreden uzun olmayan tek duvarlı modeller olacak. Çoklu fonksiyon ise özellikle cihazlarda karşımıza çıkıyor: Örneğin yıkama, pişirme, soğutma ve depolama yapabilen cihazlarla tanışacağız.
4. 3D yüzeyli mutfaklar
Renk, desen ve yükseltilmiş dokuyu birleştiren 3D yüzeyli mutfaklar, yine duyulara seslenen dekorasyon ekolünü sürdürmekte: Hem göz zevkine, hem de dokunma isteğine seslenen bu yüzeyler, duvarlardan başlıyor tezgaha devam ediyor ve dolap kapaklarından yolculuğuna devam ediyor. Oluklar, kabartmalar ve nervürlü yüzeyler, yatay ve dikey yüzeylere efekt getiriyor. Bu trend aslında en çok, dokunma isteği uyandıran mekanların devamı niteliğinde denilebilir. Nedeni ise, bütünüyle doğa, doğanın sessizliğine, asaletine katılabilmek, temas edebilmek, doğanın ve yaşamın bir parçası olabilmek isteği.
5. Mutfakta yumuşak maksimalizm
Bu trend, malzemelerin ve rengin nasıl karıştığı ile ilgileniyor. Bembeyaz bir mutfak yerine, zengin bir materyal kombinasyonu ile sıcak ve gösterişli renkler buluşuyor ve geleceğin mutfağını yaratıyorlar. Bal tonlarından koyu kahverengilere kadar uzanan ve frapan mermerden pembe altına seyreden bu atmosfer ile sofistike ve yumuşak bir maksimalizm dönemi başlıyor.
Henüz yorum yapılmadı.