Minimalizmin Zenginliğinde Seramik Sanatı ve Mehmet Tüzüm Kızılcan
Sanat hayatı keşiflerle dolu, büyüyen ve zenginleşen bir bakış açısıyla seramiğe yeni yollar açan sanatçı Mehmet Tüzüm Kızılcan, gerçek bir öğrenci ve paylaşmayı seven bir öğretmen aynı zamanda. Toprağı keşfettiği çocukluk yılları sevincini 60 yılı aşkın bir sanat hayatıyla taçlandırıyor.
- 27 Mayıs,2025
- 3 dk okuma
- Bu içerik 25 kişi tarafından okundu
- Yorumlar (0)
İzmir’de 1941 yılında doğan Mehmet Tüzüm Kızılcan, Karşıyaka’da tamamladığı ilkokul ve ortaokul yıllarının ardından 1959’da Füreya Koral Atölyesi’nde sanat ile tanışmış. Çiftçi bir ailede büyüyen sanatçı, toprakla ilişkisini çocukluk yıllarıyla özdeşleştiriyor. Toprak ve sanat ilişkisini genlerindeki yaşanmışlıkla birlikte geliştirdiğini de ekliyor. Üretmenin peşinde bir bakış açısına sahip oluşuyla çocukluk aşkı olan toprağı hayat boyu sürdüreceği bir mesleğe dönüştürmüş.
İlk olarak elektrik mühendisliği eğitim aldığı İstanbul Teknik Üniversitesi’nde istediği mesleğin bu olmadığına karar vermiş. Füreya Koral ile yollarını kesiştiği yıllar, tam da bu döneme denk gelmiş. Okuldan artırdığı zamanlarda seramikle ilgilenmiş ve zamanla bu alanla ilgili daha fazla şey öğrenmek üzere araştırmalara adamış kendini. Sanatçı, Füreya Koral’dan temel sanat eğitimi aldığını her fırsatta vurgulamış. Eğitimle taçlandırmak istediği seramik yolculuğu için ilk torna hocası olan Hasan Togay ile tanışmış.
İlk sergi ve ardından gelen ödüller
Candeğer Furtun, Alev Ebüzziya, Erdoğan Ersen, Nasip İyem, Cevdet Altuğ gibi birçok ünlü sanatçı ile birlikte olduğu bir öğrenme sürecine girmiş. Bir yıl sonra Eczacıbaşı Seramik Fabrikası Sanat Atölyesi’nde seramik çalışmaları yapmış birkaç yıl. Almanya’daki Werkkunst Schule Offenbach A-Main Seramik Ana Sanat Dalı’ndan mezun olmuş. Katıldığı uluslararası sergilerde birçok ödülün de sahibi olmuş: Gualdo Tadino uluslararası yarışmalı sergisinde birincilik ödülü, Offenbach Belediyesi Ödülü, Werkkunstschule Premier ödülü.
Almanya’daki eğitimleriyle seramik teknikleri ve kimyası hakkında önemli bilgiler edinmiş. Yurtdışı eğitimlerini Türkiye hammaddesiyle birlikte zenginleştirmiş. 1970 yılında Türkiye’ye dönüp kendi atölyesini kurmuş. Almanya’daki eğitimlerinin yanında aynı zamanda Bauhaus ekolünün izinde biçimsel ve işlevsel bir sanat anlayışı da benimsemiş. Bu fonksiyonel sanat işlerini tamamen kendi üretimi olan sırlarla zenginleştirmiş.
İzmir’de ilk seramik atölyesi: Sersa
Kendi atölyesindeki üretimlere bir dönem Gorbon Seramik’te çalışması sebebiyle ara vermiş. İzmir’de 1970 yılında Sersa Seramik Atölyesi’nin kurmuş. Bu atölye, aynı zamanda İzmir’in ilk atölyesi unvanına sahip. O sıralarda çamuru ve sırları keşfetme sürecine girmiş bir yandan. Kendine teknikler geliştirmiş. Hem eserler hem ticari tasarımlar üzerinde çalışmış. İzmir’in birçok yerinde iç ve dış mekanda kullanılacak seramik panolar tasarlamış.
Alsancak’ta seramik kursları verdiği bir dönem de olmuş. Bu kursların sonrasında üniversitelerdeki eğitimlerine gelmiş sıra: Öğretim görevlisi olarak Ege Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Seramik Bölümü yanında 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Ana Sanat Dalı ve Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel El Sanatları Çini Bölümü’nde çalışmış.
Disiplinli bir sanat yolculuğu
Tüzüm Kızılcan, 60 yılı aşkın sanat hayatı içinde seramikle ilişkisini varlığını anlamlandıran, sonsuz bir tutkuyla bağlı olduğu yolculuk olarak tanımlıyor. Üretimi seven ve tasarımlarını bir disiplin içinde dikkatlice üretmeye özen gösteren sanatçı, sanat anlayışı haline getirdiği bu tavrını her seferinde dikkat çekmek istediği bir kavram ya da konu üzerinden sunmayı başarmış.
Geleneksel sanatlara ilgi duyduğu dönemle birlikte tüm geleneksel uygulamalardan ve halk sanatçılarından ilham almaya karar vermiş. Orta Asya’dan Anadolu’ya tüm Türk sanatları... Sanatçının işlerinde karşımıza çıkan işlemeler ve kabartmalar bu dönem etkisine rast geliyor. Eserlerinde semboller, kaligrafik harfler belirmeye başlamış.
İlham kaynaklarıyla zenginleşen sanat anlayışı
Soyut heykelsi formlar ise Osmanlı mezar taşlarından aldığı ilhamla ortaya çıkmış. Eliyle şekillendirdiği, sırsız eserleri, porselen çalışmaları, sanatçının kendini geliştirme yolculuğunun en zengin örneklerinden. Çanak formunu sıkça gördüğümüz eserlerde seramiğin yanına cam parçaları da eklenmiş. Tohum ve tomurcuklardan esinlendiği çiçeksi anlatımları, sanatçının eserlerindeki kavramsal boyutun estetik değerlerle birleşimini oluşturmuş. Sır görünümüne çok bağlı kalmadan, fazla süslemelerden kaçınarak net bir çizgide ilerlemek istemiş.
Çalışmalarında kavram, teknik ve estetik olgularının bir dengesini oluşturmaya özen göstermiş. Farklı pişirme teknikleri ve geliştirilebilen formülleriyle sanat yolculuğu gerçek bir devinimi çağrıştırıyor.
Ülke ve dünya çapında sergiler, sempozyumlar, kongreler sonucunda birçok ödüle layık görülmüş. Çin’deki Shan Dong Üniversitesi tarafından Fahri Profesörlük unvanına da sahip olmuş. Duvar uygulamasıyla Prag’da Uluslararası Seramik Akademisi’nin yarışmalı sergisinde gümüş madalya kazanmış. Sanatçının eserleri Devlet Resim Heykel Müzesi başta olmak üzere birçok uluslararası müze koleksiyonlarında yer alıyor.
Seramik sanatçısı ve ressam Jale Yılmabaşar, seramik, resim, desen tasarımı ve balenin etrafında zenginleşen hayatıyla renkli ve sofistike bir imza oluşturmuş kendisine. Her geçen yıl derinleşen ve dönüşen sanat bakışıyla ünü dünyaya yayılan bir yeteneğe sahip.
Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli seramik sanatçılarından biri: Sadi Diren. Seramiğin neredeyse bir sanat olarak başlangıç noktasında duran ve seramiği hemen her yönüyle deneyimleyerek özgün yorum ve deneysel çalışmalarını önce Türkiye sonra dünya ile buluşturan, stillerin ve çağın ötesinde bir sanatçı. Sanata adadığı hayatını, eserlerini ve seramiğe bakışını Anadolu’nun kadim izleriyle yorumlayışına bir kez daha tanıklık ediyoruz.
Kusursuz, titiz, benzersiz ve bir o kadar yalın. Alev Ebüzziya Siesbye, bir tasarımcı olmanın çok ötesinde, kültür ve zamanların üstünde bir sanat sunuyor. İlham veren eserleri, ödüllerle dolu hayatı ve dünya çapında bir tasarım anlayışıyla sadece seramik değil, camdan heykele farklı disiplinlerde de üretmeye devam ediyor.
Türk seramik sanatının kurucularından biri olarak gösterilen Atilla Galatalı’nın, soyut bir sanat anlayışına sahip sanatçının yalın bir üslupla aktardığı bakış açısı, onun ayrıştırıcı noktalarından belki de en önemlisi. Harbiye Ordu Evi, İstanbul Deniz Müzesi ve daha birçok ikonik yapının zenginleşen duvarlarına dokunduğu tarzıyla belki de mimariyi zamanların ötesinde bir tavırla selamlıyor.
Soyut bir dışavurumcu. İlgi Adalan, resimle başladığı sanat hikayesine seramikle devam eden Türkiye’nin en ünlü seramik sanatçılarından biri. Figürlerindeki kendine has fenomen bir duruş, renklerdeki kontrastlar içindeki net bir tavır onu ilham kaynağı yapan en büyük etkenlerden sadece ikisi.
Onun eserlerinde sadece ona ait unsurlar dile geliyor: Türk resim sanatının zamansız isimlerinden Adnan Çoker, dengeyi, geometriği soyut bir mekânsal boyutun içinde yepyeni bir biçime dönüştürüyor. Akademik hayatı, dünyanın farklı noktalarında kendini ve sanatını keşfetmeye olan heyecanıyla sanatının her geçen yılında daha katmanlaşan bir birikime kültürel dokunuşlarını da katıyor; onun alameti farikası da elbette bu.
Türk seramik sanatına yenilikçi ve modern bir bakış açısıyla katkılar sunan Bingül Başarır, etkileyici ve sıra dışı eserleriyle dikkat çekmiş bir sanatçı. Aynı zamanda yeni nesil seramik sanatçılarına ilham olmaya devam eden yanı, onun toprağı sanata dönüştüren seramiğiyle ölümsüz hale getiriyor.
Hayalinizdeki banyo tasarımı için ilham almak, fikir üretmek ve hayata geçirmek artık çok kolay! Kale Core uygulamamızı indirin, dileğiniz zaman keşfetmeye hazır olun!
Henüz yorum yapılmadı.