Evlerin Yeni Tutkusu: Kişiye Özel Spor Ve Egzersiz Alanları

Bugünün bireylerinin günlük yaşam ritimlerinde, kişisel bakım, ruh ve beden sağlığı, bütünsellik, yüksek motivasyon gibi pek çok kavram hayati önem taşımakta. Günlük yaşam ritminin kıymetli bir dilimi olan bu "özbakım" rutini, toplantılar iptal ettiriyor, buluşmalar erteletiyor, hayatı durduracak kadar öncelik istiyor.

Elbette ki konu bu kadar önemli ve etki alanı geniş olunca, bu aktivitelerin gerçekleşeceği alanların tasarımı ve konumlanması da ayrı bir dikkat gerektirmekte. Örneğin, yoga gibi artık toplumun büyük bölümünde karşılığı olan bir egzersiz disiplini için mekânın feng shui ilkelerine göre tasarlanmış olması bizim için bir sürpriz olabilir mi? Ya da ev tipi koşu bandı, bisiklet ve ağırlıklarla dolu olan bir spor odasında doğru akustik düzen ile karşılaşmak? Tabii ki hayır. Bunlar günümüzün normalleri. 

Kısacası spor ve egzersiz alanlarının da diğer odalar gibi bazı tasarım beklentileri olduğunu söyleyelim göre şimdi neler yapabileceğimize bakalım: Hem fonksiyonel, hem estetik, hem hijyenik, hem de ilham veren spor ve egzersiz alanları nasıl tasarlanır?

1. Bol miktarda doğal ışık olmalı

Zaten dış dünyaya kapalı ve dokunulmaz bir zaman isteyen bu mekanlarda, bize ilk önce, orada daha fazla vakit geçirmemizi sağlayacak bileşenler gerekiyor. Işık ve temiz hava ise bu ilhamın en önemli kaynakları. Kan basıncını düşüren gün ışığını ve temiz havayı içeri alabilen pencerelere ihtiyacımız var. Bu sayede iyi bir ışık ve hava akımını elde edeceğiz.

2. Ekipman setinizi iyi planlayın

Hangi ekipmana ihtiyacınız olduğunu planlamak, ihtiyacınız olan alan miktarını belirlemesi açısından önemli. Eğer bir başlangıç noktasındaysanız, büyük alan yatırımları yapmak yerine basit düşünmelisiniz: Bir egzersiz matı, ağırlıklar, kettlebell ve direnç bantları başlangıç için yeterli olabilir. Ayrıca, kapıya kolayca takabileceğiniz TRX direnç kayışları da yine yer kaplamamaları ve işlevsel olmaları açısından düşünülebilir.

3. Her işin başı, depolama

Alanınınız belli, ekipmanınız tamam. Şimdi size iyi bir depolama ve saklama organizasyonu gerekiyor. Bunun nedeni ise, etrafta dağınık duran ipler, havlular, yoga blokları, matlar, hoparlörler veya spor ayakkabılar için bir raf veya dolap sisteminin eninde sonunda gerekecek olması. Kimse dağınık bir mekânda egzersizine odaklanamaz değil mi? Dolayısıyla şayet efektif bir hareket alanı istiyorsanız, ideal çözümünüz dikey düşünerek derinliği az endüstriyel dolaplar veya zeminden kopan raf sistemleri gibi zemin yerine duvarı (uzunlamasına) kullanan üniteler olmalı.

4. Ayarlanabilir aydınlatma düzeni

Biliyorsunuz ki artık birçok insan egzersiz için kardiyo, direnç antrenmanı, pilates ve yoga gibi farklı egzersizleri birleştiren “portföy” yaklaşımını benimsiyor. Dolayısıyla yüksek yoğunluklu bir antrenmandan sakinleştiren yogaya kadar farklı ruh hallerine seslenebilecek bir aydınlatma düzeni gerekiyor. Bu da ayarlanabilir ışık kaynakları ile mümkün. Ek olarak, kolay hareket ettirilebilen, kablosuz modeller de faydalı olabilir.

5. Dekoratif olmaktan vazgeçmeyin

Kim demiş ki spor veya egzersiz alanları mutsuz odalardır diye? İsterseniz o alanı da gayet keyifli ve stil sahibi kılabilirsiniz. Örneğin, bir duvarı duvar kâğıdı veya mozaiklerle kaplayabilir ve mekana renk-desen vurgusu katabilirsiniz. Kocaman bir ayna, duvara neondan yapılmış ve motivasyon odaklı bir yazı, vintage bir askılık gibi unsurlar, orayı daha davetkar kılacaktır.

6. Gözden kaçırmayın: Doğru zemin malzemesi

Doğru zemin kaplaması eklemlerinizi korumaya ve kayma/düşmelerden kaynaklanan yaralanmaları önlemeye fayda sağladığı için çok önemli bir unsurdur. Ayrıca doğru zemin, stabiliteyi ve plyometrik gücü de artırır.

Kauçuk, güçlü ve sağlam bir malzeme olarak en çok kullanılan materyaldir. Kurulumu kolay, dayanıklı, ses geçirmez ve su emiciliği olan bir malzemedir. Köpük, yoga ve pilates gibi zemine dayalı egzersizler için en rahat seçenektir. Darbe direnci yüksektir ama ağırlıklar veya ekipmanlar zamanla ezilme izleri bırakabilir.