Doğadan İlham Alan Zamansız Dekorasyon Stilleri

Afrika rüzgarları

Afrika tarzı dekorasyon, doğadan ilham almasıyla birlikte doğal şekilleri, dokuları ve yüzeyleri de kusurlarıyla birlikte kucaklar. Renk paleti, dokulu yumuşak bej, krem ​​veya beyaz renklerdeki duvarlara eşlik eden bordo, zerdeçal, safran ve koyu kahverengi toprak tonları gibi zengin ve sıcak vurgularla doludur. Zeminler genellikle kumtaşı, pişmiş toprak, seramik gibi malzemeler ile kaplanır ve üzerinde sisal veya jüt kilimler yer alır. Afrika tarzı mobilyalarının çoğu abanoz, maun veya sedir ağaçlarından veya rattandan yapılır; desenli ikat kumaşları veya deri ile kaplanır. Afrika kültüründe vahşi yaşamın önemini vurgulamak için zebra veya çita gibi vahşi hayvan desenli kumaşlar da kullanılır. Dekoratif detayları ve aksesuarları arasında ise el dokuması sepetler, bolga vantilatörler, oymalı ahşap kaseler, masklar, taş objeler ve organik formlu puflar bulunur.

Gezgin kolonyalistler

Klasik ve geleneksel bir stil olan kolonyalizm, 1600'lerin ortalarında başladı. Batı toplumlarının yeni sömürgeler arayışları sırasında, dünyayı keşfe çıkan gezginlerin kullanımına yönelik basit ve esnek mobilyaların üretilmesiyle doğan bu akım, koy-katla-kaldır-yola çık felsefesini, rahat ve şık bir görünümle buluşturdu.

Günümüzde halen popülaritesini koruyan ve özellikle kır, dağ ve sahil evlerinde uygulanan kolonyalist dekorasyonun renk paletinde, sarı, camel, nefti yeşil ve kahverengi başta olmak üzere yumuşak ve sessiz yeryüzü tonları öne çıkar.

Tekstillerde ise deri ve kanvas gibi sert dokularla birlikte pamuk, yün ve keten türü doğal kumaşlar yaygındır. Mobilya malzemelerinde masif ceviz, tik ve rattan kullanılır. Geniş oturumlu chester kanepeler, divanlar ve salaş koltuklara da kolonyal stildeki evlerde sıklıkla rastlarız. Bu armoniyi bolca yastık/minder ve büyük yapraklı veya raflardan süzülerek inen iç mekân bitkileri tamamlar.

Genel aydınlatmadan ziyade lokal ve görev aydınlatmalarına önem veren kolonyalist mekanlarda lambaderler, abajurlar ve masa lambalarının daha çok kullanıldığını sözlerimize ekleyelim. Aksesuarlarda ise bir gezgin ruhunu anlatacak bronz küreler, haritalar, kum saati, el işçiliği isteyen oyma objeler, mumlar, bakır kaseler, terracotta tabaklar ve küpler tercih edilir.

Sahilin sesini dinleyenler

Marin stili, deniz ve sahil havasından ilham alan, hafif ve havadar bir atmosfer kurgusunu temel alır. Renk paleti tipik olarak gök mavisi, bej ve berrak beyaz gibi canlı kıyı tonlarından oluşur. Bu skalaya, mekâna kişilik kazandırmak için mercan ve turkuaz gibi parlak tonlar da dahil edilebilir. Yıpranmış ahşap, seramik ve cam gibi doğal malzemelerin öne çıktığı marin stilinde, havadar aurayı korumak için, mobilyalar genellikle hasırdan ve yine ahşaptan seçilir. Oturma elemanları pamuk veya keten gibi yumuşak dokulu doğal malzemelerle kaplanır. Bu stilin detaylarında deniz ve denizcilik vurgularına sıklıkla rastlanır: Dümen, halat, harita, lomboz, şamandıra, deniz kabuğu, mercan, balık gibi form ve desenler, tekstillerden dekoratif objelere kadar her noktaya yansır.

Provans evlerine yolculuk

Kimi zaman kır, kimi zaman ise bağ evleri olarak tanımlanan ve ilhamını uçsuz bucaksız yeşil arazilerden alan provans mekân stili, romantizmi sadeleştiren bir akımdır. Örneğin, ağır perdeler yerine dantel ve pamuk gibi hafif kumaşlar kullanılır. Yıpranmış ahşap masaları, ferforje sandalyeleri, vintage kanepe ve koltukları çevreleyen beyaz ve krem renk paletinde duvarlar, sıcak, samimi ve davetkar bir ev atmosferi oluşturur. Bu naif atmosferi tamamlayan şık odak noktalarını da unutmamak gerek: Demir veya ferforjeden yapılmış devasa avizeler, vintage tabaklıklar, pirinç şamdanlar, toile de jouy desenlerle kaplı duvar kağıtları, etnik desenli el dokuması kilimler gibi vurguları da öne çıkaran kır evi tarzında iç ve dış yaşam birleşiktir. Dolayısıyla bahçe ve veranda gibi dış mekanlarla salon ve mutfak gibi ortak yaşam alanlarının dekoratif silueti birbirinin devamı niteliğinde olmalıdır.