Götür beni Ay'a!

İlk ortaya atıldığında kimse bir anlam veremedi. Uzay ve ay kavramlarının banyoyla özdeşleşmesi, kelimelerle ifade edildiğinde insanın zihninde çok çabuk biçimlenmiyor. Ancak renk oyunları, organik formlar, sessizliği yücelten atmosfer, mat yüzeyler ve dramatik ışıklandırma gibi sahneleri bir araya getirdiğinizde, dünya dertlerinden çok uzakta, yekpare bir boşluğa kendini bırakmış, gereksiz tüm süslerden arınmış bir mekân duygusu ile kendinizi başka bir gezegende, hatta boşlukta hayal edebiliyorsunuz. Bu gerçek de bizleri, 2021'in en yeni banyo temalarından birine davet ediyor: Uzayın kozmik güzelliğinin yansıdığı banyolara!

Gezegen dizilimleri, yıldızlar, gizemli evren derken uzayla ilgili her şey bir anda karmaşık ama merak uyandırıcı bir ilgi eğilimi yakaladı. "Kozmos hep bizimle, biz de yıldız tozundan oluşuyoruz. Biz kozmosun kendini keşfetme yöntemiyiz" diyen ünlü astrobiyolog ve gökbilimci Carl Sagan'ın bu sözlerinin ışığında, günlük yaşamımızdaki motivasyonumuz, enerjimiz ve ışığımız da galaksinin mistik güçlerine bir şekilde bağlı. Dolayısıyla tasarım dünyasının da bu gizeme ortak olduğunu ve yaşam alanlarımızı da bu büyülü bilmecenin bir parçası gibi düzenlemeye davet ettiğini görüyoruz. Süpernovalar, güneş fırtınaları, ay yüzeyi, gezegenler daima ilham kaynağı oldular ve olmaya devam edecekler.

Simyacılara yakışan yüzey dokuları ve renkleri

Duman grisi, antrasit, kül ve taş renkleri gibi nötr tonlar, renk paletinizin baş kahramanları olmalı. Zemin ve duvar kaplamalarında, taş dokular, mermer veya mermer görünümlü seramik ve fayanslar, granitleri seçebilirsiniz. Az derz bekleyen, geniş ve uzun modellerden faydalanmak mümkün ancak mekânınız küçük ise, derzlerde de paletinizden ayrılmayın. Parlak değil olabildiğince mat seçimlere yönelin. Çanakkale Seramik ailesine ait Verona, ilhamını doğanın gerçekçi desenlerinden, dokusunu ise mermerin şıklığından alan ve bu iki gücü rafine bir stile taşıyan, özel bir koleksiyon. Banyoda ay yüzeyi yakalamanın en güzel örneklerinden biri olan bu koleksiyonun bir başka alternatifi ise Kalebodur markasının Royal Gallery-Terra koleksiyonu. Beyaz, Gri, Gümüş, Bej renklerinde 60x60cm ve 60x120cm mat, sırlı porselen karolardan oluşan bu koleksiyon, modern banyo ve iç mekanlara bu nötr atmosfer duygusunu taşıyor.

Brütalizmin elindeki pürüzler

İlk başta söylediğimiz gibi, ay yüzeyini hatırlatan pürüzlü, engebeli, ham dokular, sizi mükemmellikten arındırır, gerçek ve işlenmemiş güzelliğe götürür. Örneğin perdahlanmamış beton yüzeyli bir niş, taş mumluklar, çimento saksılar gibi. Şeffaflık, tekdüzelikten sıyrılmak ve ayrıntılardaki özgürlüğü görmek buradaki şifre stil kodları.

Işık kaynaklarıyla sonsuzluk hissi

Ay, katmanlı bir ışık kaynağıdır. Dolayısıyla bu efekti yakalamak için dolaylı aydınlatmaları, doğru açılarda konumlamanız gerekir. Çok parlak olmayan led'leri veya sarı yerine gümüşi gri tonlu ışık veren ampulleri tercih edebilirsiniz. Özellikle gözenekli lamba başlıkları iki yönde ışık verirler; hem direkt olarak lokal aydınlatma elde edersiniz, hem de gözeneklerden duvarlara yansıyan ışık ve gölgelerle gerçek bir sonsuzluk hissine kavuşursunuz. Aydınlatma sektörünün son yıllardaki en güzel devrimlerinden biri olan iç mekân projektörlerini de bu listeye koymak lazım: Farklı renk kombinasyonlarında ışık yayan, ayarlanabilir parlaklık düzenine sahip bu projektörlerin en yeni modelleri, bluetooth üzerinden harici bir ses kaynağına bağlanabiliyor ve hoparlörleriyle işitsel olarak da sizi uzayın meditatif derinliklerine götürebiliyorlar.