Banyolara Pera Ruhu
Beyoğlu olarak bilinen Pera bölgesi, tarihi yapıların karakteristik özellikleriyle nostalji tutkunu evlere ilham oluyor.
- 25 Mart,2022
- 3 dk okuma
- Bu içerik 942 kişi tarafından okundu
- Yorumlar (0)
Yüksek tavanları, demir kapıları, avlu ve taşlıkları, görkemli pencereleri ile Batılı mimariyi temsil eden "sıra ev" düzenini, dönem üslup özellikleriyle sergileyen Pera evleri, Beyoğlu bölge kimliğinin ve karakterinin simgeleri arasında. 16.yy'a kadar bağlık bahçelik bir alan olan Beyoğlu veya Pera bölgesi, o tarihten sonra Fransız, Venedik ve İngiliz devletlerinin elçilikleri ile yapılaşmaya başlamış, 19. yy'daki Tanzimat Fermanı ile de azınlıkların yerleşimine açılmış. Rumlar ağırlıklı olmak üzere Ermenilerin, Musevilerin ve Levantenlerin yerleşim ve ticaret alanı olmuş. Bu köklü yerleşimi takiben de bölge, zamanla bir Avrupa başkenti siluetine kavuşmuş: Oteller, mağazalar, restoranlar, tiyatrolar, pastane ve kafeler, pasajlar, ibadethaneler, okullar inşa edilmiş. Bölgenin neo klasik mimari üslubunu temsil eden pek çok konut ve kamu alanı yapılmış, yapıların çoğu halen o dönem yaşayan ailelerin isimlerini taşımakta.
1870 yılında büyük Pera yangını ile fiziksel anlamda büyük yıkıma uğrayan bölgenin yeniden düzenlenmesi ve taş, döküm demir gibi malzemelerin kullanılarak tekrar nezih ve seçkin kimliğine ulaşmasının ardında ise o dönem bölgeye göç eden İtalyan mimarları ve ustaları bulunuyor.
Fransa'da doğan ve Lübnan üzerinden Anadolu'ya ulaşan, zamanla orta Avrupa'dan Ortadoğu'ya ve Kuzey Afrika'ya kadar her köklü kıtaya yerleşmiş bu geleneksel el sanatı, bugün tüm dünya evlerine ulaşıyor, tekrar tekrar popüler olarak dekorasyon trendlerinde öne çıkıyor.
Siyah-beyaz tutkunu İskandinav evlerinde sakin yüzünü, her biri renk karnavalı olan Fas evlerinde bohem duruşunu gördüğümüz çini karolar, ülkemizde ise en büyük ilhamını Pera'nın tarihi, sanatsal, zarif ve sofistike ruhundan almakta.
Geleneksel çini desenleri ile bugünü buluşturan mekanlar
Mutfak ve banyo başta olmak üzere, antre, balkon veya koridor gibi ortak alanlarda sıklıkla kullanılmaya başlanan ve modernize edilen şablonlarla çağdaş evlere yeni bir soluk katan çini karolar için en iyi başvuru kaynaklarından biri Çanakkale Seramik. Markanın klasik ve geleneksel çini karo ve motiflerinin karakteristiğini yansıtan Pera koleksiyonu, işte o eski Beyoğlu apartmanlarının ruhunu günümüz mekanlarına taşıyor, özlenen İstanbul zarafetinin topuk seslerini, çokkültürlü ruhunu, şık ve saygıdeğer duruşunu tüm yaşam alanlarına getiriyor. Evler sadece yüzey değil, değer ve anlam da kazanıyor.
Gri mavi-bej, vizon-bej ve siyah beyaz gibi farklı renk seçenekleri, geleneksel ve geometrik desen paletleri bulanan Pera koleksiyonundaki ürünler, 20x20cm boyutlarındaki mat, sırlı porselen karolar ve dekorlarından oluşurken hem zeminlerde hem duvarlarda kullanılabilme özelliğine sahipler.
İşte böyle, tarih bu kadar yakınımızda... Ruhunuz Beyoğlu'nun o nostaljik havasını banyonuza yansıtmaktan yana ise, Pera koleksiyonunu farklı mobilya ve armatür serileriyle güçlendirmeniz mümkün. Örneğin Kale Banyo'nun Vintage, Miro veya Victorian banyo mobilyaları Pera ile gerçek bir nostalji tablosu yaratabilir. Armatür olarak ise tercih listenizde de, Artdeco veya Anglosaxon gibi rustik veya neoklasik üslupta tasarımlar olmalı. İlham panonuz tamamlandıysa küçük bir Türk kahvesi molasına ne dersiniz?
Henüz yorum yapılmadı.