icon-home icon-comment icon-location icon-hamburger icon-personal icon-search icon-link icon-lock icon-unlock icon-mail icon-mail-open icon-like icon-liked icon-star icon-star-fill icon-down icon-up icon-left icon-right icon-arrow-down icon-arrow-up icon-arrow-left icon-arrow-right icon-slider icon-edit icon-delete icon-share icon-repeat icon-settings icon-download icon-telephone icon-plus icon-minus icon-external icon-cloud icon-cloud-download icon-check icon-close icon-calendar icon-calendar-add icon-flag icon-flag-solid icon-play icon-live icon-social-instagram icon-social-facebook icon-social-twitter icon-social-pinterest icon-social-youtube icon-social-whatsapp icon-glass

Alev Ebüzziya Siesbye: Kadim Bir Modern

Antik çağların kültür mirasını minimalist çizgiyle buluşturan benzersiz işleri ile seramik sanatına damgasını vuran Alev Ebüzziya Siesbye’nin İstanbul’dan Danimarka’ya uzanan hikayesi…

  • 19 Ocak,2024
  • 2 dk okuma
  • Bu içerik 113 kişi tarafından okundu
  • Yorumlar (0)
PAYLAŞ

30 Ağustos 1938'de İstanbul'da doğan 20. ve 21. yüzyılın seçkin seramik tasarımcı ve sanatçılarından biri olan Alev Ebüzziya, seramik alanındaki çalışmalarıyla Royal Copenhagen ve Rosenthal AG gibi dünyanın önde gelen seramik firmaları için yaptığı tasarımlarla bu alana önemli katkılarda bulunmuş ve halen bulunmaktadır. Ebüzziya, olağanüstü yeteneği ve başarıları nedeniyle 2009 yılında Chevalier de l'Ordre des Arts et des Lettres ünvanına layık görülmüştür.

Ebüzziya'nın sanat yolculuğu, 1956-1958 yılları arasında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde heykel eğitimi almasıyla başladı. Öğrencilik döneminde Füreya’nın atölyesinde çalışma fırsatı bulan sanatçı, seramik ile yola devam etmeye karar verip Almanya'ya giderek Höhr-Grenzhausen'deki seramik fabrikalarında çalıştı. İstanbul'a döndükten sonra Eczacıbaşı Seramik Fabrikaları Sanat Atölyesi'ne katıldı. Seramik serüveni daha sonra onu 1962'de Kopenhag'a götürdü; üretimlerine Royal Copenhagen'de devam ederken şehirde açtığı ilk sergisi yoğun ilgi ile karşılandı ve sonrasında 1969 yılında kendi atölyesini açmaya karar verdi. Siesbye'nin kariyeri, Rosenthal AG'de seramik tasarımcısı olarak çalışmak (1975-1990) da dahil olmak üzere birçok önemli basamağı ve başarıyı kapsıyor.

Siesbye, yalın kase formunu modelleme becerisiyle uluslararası bir üne kavuştu. Çalışmaları 2002 yılında İstanbul Türk ve İslam Sanatları Müzesi ile Kopenhag Danimarka Dekoratif Sanatlar Müzesi'nde “Bir Seramik Evreni/1964-2002” adlı retrospektif sergide sergilendi. Eserleri otuz dördün üzerinde özel koleksiyonun parçasıdır ve dünya çapında büyük müzelerde sergilenmektedir.

Ebüzzüya'nın sanatsal mükemmelliği, Eckersberg Madalyası (1983), Louis Vuitton Möet Hennessy "Science Pour l'Art" Ödülü (1990), Prens Eugen Madalyası (1995) ve Chevalier de l'Ordre dahil olmak üzere çeşitli ödüllerle dünyanın en önemli kurum ve organizasyonları tarafından defalarca tescillenmiştir. Ayrıca dünya çapında benzersiz ve etkileyici seramik çalışmalarını sergileyen çok sayıda kişisel sergi de düzenlenmiştir.

Çok titiz işçiliğiyle tanınan Siesbye, kariyerinin ilk yıllarından bu yana antik Mezopotamya, Mısır ve Anadolu kültürlerinden etkilenmiştir. 1963 yılında Kopenhag'a taşınması, tarzını Danimarka modernizminden ilham alan İskandinav teknikleriyle harmanladığı önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir. Kariyeri boyunca Siesbye, temel kase formuna ilişkin kişisel yorumunu geliştirmeye, çeşitli kültürlerin ve dönemlerin karışımını simgeleyen ve kusursuz bir uygulamaya odaklanan parçalar yaratmaya çalıştı. Eserleri estetik tasarımı ve özenle seçilmiş sır renkleri ile öne çıkıyor. Alev Ebüzziya'nın kreasyonları, özellikle de Akdeniz'den ilham alan tonlardaki neredeyse ruhani kase şekilleri, görenleri her daim büyüsü altına almıştır.

‘İstanbul’da kalsaydım ya da Danimarka’da doğup hayatım boyunca burada yaşamış olsaydım yapmış olduklarımı yapamazdım. Yaşasın kültürlerin karışımı!' sözleriyle bir nevi kendini özetleyen Alev Ebüzziya Siesbye’nin işleri geleneksel teknikleri modern estetikle harmanlayan seramik sanatına olan derin bağlılığını yansıtıyor. Katkıları yalnızca seramik alanını zenginleştirmekle kalmamış, aynı zamanda uluslararası varlığı ve etkisiyle kültürel farklılıklar arasında sağlam ve istikrarlı köprü kurmuştur.

PAYLAŞ
Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmadı.

Benzer İçerikler